Samsun Tarihi: (Enetike, Amisos, Pire, Samastro) Samsun adı ve Arkeolojisi
Makale: Özhan Öztürk
Samsun kenti, Karadeniz’e Bafra Ovası üzerinden dökülen Kızılırmak ile Çarşamba Ovası üzerinden dökülen Yeşilırmak nehirlerinin suladığı iki ovanın ortasında kurulmuş tarihi bir liman kenti olmasına karşın, yıldız ve karayel rüzgârlarına açık olması yüzünden El-Cezire’de başlayıp Diyarbakır- Harput-Malatya ve Sivas üzerinden gelen tarihi ticaret yolu üzerinde yer almışsa da Karadeniz’in en önemli doğal limanı Sinop kadar ön plana çıkamamıştır[1].
Samsun Etimoloji
Amisos’un yerli halkı hakkında pek bilgi olmayıp Strabon, Paphlagonialılar’ın bölgede Enet kalmadığı iddiasına karşın Zenodotos’un Homer’in[2] Amisos’u “Enetike” adıyla Enetlerle özdeşleştirdiğini bildirmiştir[3]. Strabon, kentin önce Miletliler, ardından Kapadokyalı bir lider ve en son Atinalılar[4] tarafından ele geçirilip kolonize edildiğini, hatta sonuncusunda adının Peiraios (Pire) olarak değiştirildiğini bildirmiştir[5]. Bir Yunan kolonisi olmasına karşın Amisos isimli ikinci bir yerleşimin olmaması kentin adının yerel dillerle alakalı olabileceğini düşündürmektedir. [6]
Ortaçağ’da Samisun, Samisos adlarıyla anılan kent ile Rize ili, İyidere ilçesi, Fıçıtaşı köyünün eski adı Samsoz arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. Samsun adı kanımca tıpkı Trapezounta (Trapezos + ounta) ve Kerasounta (Kerasos + ounta) gibi diğer Pontus kentleri gibi Rum ağzında –ounta mevki takısı alana Samisos ile ilişkilidir. Böylece Samisos, Samisounta olmuş ve Türkçe içinde zamanla Samisun ve nihayetinde Samsun’a dönüşmüş olmalıdır.
Samsun Arkeoloji
Antik Amisos kent merkezi bugün halk arasında Kara Samsun veya Eski Samsun[7] olarak bilinen Cedit Mahallesi’nin bulunduğu bölgede, kuzeyden güneye 2.7 x 1.5 km genişliğinde bir alana yayılmış olup, Akropol Sahra Sıhhiye Okulu’nun[8] bulunduğu Toraman tepe[9] üzerinde bulunmaktaydı. Askeri okul alanı içerisinde Samsun Müzesi tarafından yapılan kazılarda daha önce Hamilton ve Cumont’un bildirdiği 11.5 m x 11.5m x 2.90 m ölçülerindeki geç Roma dönemine tarihlenen, mozaik tabanlı su sarnıcı ortaya çıkarılmıştır[10]. 1996 yılında yol yapımı sırasında yeni bulguların keşfedilmesi üzerine gerçekleştirilen ikinci kazıda sol elinde mantosu ve mızrağını tutar vaziyette tasvir edilen çıplak Akhilleus’in bulunduğu mozaiğin Septimus Severius dönemine ait olduğu anlaşılmış, Helenistik çağdan geç Roma dönemine dek tarihlenmiş çeşitli sikke, çömlek ve mermer parçaları bulunmuştur. VI. Mithridates döneminde kente etrafı surlarla çevrili Eupatoria adlı yeni bir mahalle eklenmiştir.
Amisos’ta ilk kazı Samsun Müzesi Müdürlüğü’nce 1991 yılında Baruthane Deresi mevkiindeki yamaç tarlalarda, ikinci kazı ise 1996 yılında Müze Müdürlüğü ve Trakya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nün Sahra Sıhhiye Okulu içinde mozaik kurtarma amaçlı ortaklaşa yaptığı çalışmadır. Bunların yanı sıra 28.11.1995 tarihinde Ebussuud Caddesi sonunda İlkadım Belediyesi’nin yol genişletme çalışmalarında ortaya çıkan mezar odasında Helenistik döneme tarihlenen eserler elde edilmiştir. Aslen filolog olan Emil Forrer 1926’da geldiği Samsun’da yaptığı kısa bir geziden sonra bölgede höyükleşme olmadığını ya da yoğun ağaç örtüsü altında göze çarpmadıklarını bildirirken bu bölgenin en eski yerleşimlerinin ancak dağınık, birbirinden uzak mesafelerde ahşap malzemenin kullanıldığı küçük köy tipi yerleşmeler olabileceğini ileri sürmüşse de[11] aynı yıl bölgeye gelen Osten tarafından yalanlanmış[12], 1927’de H. Frankfort’un Suluova-Kümbet Tepe buluntularının arkeoloji dünyasına tanıtılmasının[13] ardından çalışmalar Türk araştırmacılar da bölgeyle ilgilenmeye başlamışlardır.
Amisos civarı insan yerleşimi açısından eski bir bölge olup, ilk olarak 1940-41’de Kılıç Kökten, Nimet Özgüç ve Tahsin Özgüç başkanlığında yapılan kazılarda Kalkolitik çağa dek inen arkeolojik kanıtlar bulunmuş[14], 1946’da Koşay ve Akok, Lerdüge Tümülüsü’nü kazıp, 1971’de Alkım Samsun bölgesinde ilk ciddi yüzey araştırmasını gerçekleştirince yeni bulgular elde edilmiştir[15]. Samsun’un güneydoğusunda Dündartepe Höyüğü’nde[16] Kalkolitik Çağ, Tunç Çağı ve Hitit kültürlerine, Samsun’un batısında Küplüce Köyünde yer alan Dedeüstü Tepesi Tümülüsü’nde Demir Çağı, Hellenistik Roma ve Antik Çağ, Bağtepe tümülüsünde İlk ve Orta Tunç Çağı, Ahulu köyü tümülüsünde İlk ve Orta Tunç Çağı, Demir Çağı, Çatmaoluk ile Kulacadağ köyleri arasında yer alan Akalan Kalesi tümülüsünde Demir Çağı, Başalan köyündeki Diklimtepe tümülüsünde İlk ve Orta Tunç Çağı, Alanlı köyündeki Kümbet tepe tümülüsünde ilk ve Orta Tunç Çağı ile Hellenistik dönemlere ait çanak çömlek kalıntıları çıkarılmıştır. Orta Karadeniz Bölgesi’nin en kapsamlı ve süreklilik gösteren kazısı ile M. Özsait başkanlığında 1986’da başlatılan ve günümüze değin devam etmektedir[17].
Hititlerin krallık ve imparatorluk dönemine ait mızrak ucu, saplı bıçak, balta, küpe ve bilezikler gibi madeni bulguların, ağırşak, çanak çömlek gibi eşyaların Orta Anadolu Hitit eşyalarıyla tıpatıp aynı olması sahil kesiminde yaşayan Kaşkaların Hitit siyasi egemenliğini benimsememekle birlikte kültürel açıdan komşularından etkilendiğini göstermektedir. Kaşkaların Antik Çağ’da varlıklarını hangi isimlerle sürdürdüğüne dair bir delil olmamakla birlikte, MÖ 10. yüzyıl sonlarında, Friglerin MÖ 7. yüzyılın ilk çeyreğinde Kimmerlerin hâkim olduğu, batısında Paphlagonialılar doğusunda Khalibler yaşayan, yanı başında Amazon[18] kenti Terme’nin yer alan Amisos’un Yunan kolonizasyonu sonrası etnik yapısı hakkında fikir yürütmek zordur. Antik Çağ’a ait en eski arkeolojik bulgu Amisos’un 20 km güneybatısında Akalan’da bulunup, MÖ 7. yüzyıla tarihlenen Rodos çömleği parçaları[19] olmasına karşın tek bir bulgu ile kentin kuruluş tarihine dair çıkarım yapmak doğru değildir. 20 Şubat 2009’da Samsun kent merkezinde yer alan Kalkancı Mahallesi’nde gerçekleştirilen inşaat çalışması sırasında kepçeyle temel kazılırken yerde oluşan çukurda MÖ 2. yüzyıla -Helenistik döneme- tarihlenen 3’ü bayan 5 kişiye ait mezarlar bulunmuş, diadem, yüzük, kolye, küpe, koku şişeleri, ender bulunan çömlek gibi tarihi eserler elde edilmiştir[20]. Wilson, bir Amisos yazıtındaki ithafa dayanarak Kavak yakınlarındaki Çataltepe’de bir Apollo Didymeis tapınağı olduğunu ileri sürmüşse de yazıtta bir konum belirtilmediği gibi dini mekâna ait bir arkeolojik kanıt da bulunamamıştır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016
Samsun tarihi Makale Serim
Samsun Tarihi: (Enetike, Amisos, Pire, Samastro) Samsun adı ve Arkeolojisi
Samsun, Amisos: Antik Çağ Tarihi
Samsun Tarihi: Roma ve Bizans dönemi
Samsun Tarihi: Milli Mücadele dönemi ve Pontusçuluk faaliyetleri
Samsun Tarihi: Cumhuriyet Dönemi
Notlar
[1] Altay, 1967: 6; Şahin, 2002: 399; Darkot, 1964: 172
[2] Homer, İlyada II. 852
[3] Strabon, Geographika XII.3.25
[4] Diğer yazarlar kentin Atinalılarca kurulduğunu iddia ederken (Arrian Periplus XV; Appian Mithr. 8; Plut. Luc. XIX 7) Theopompus Amisos’un bir Milet kolonisi olduğunu bildirmiştir (FGrH IIB s.614)
[5] Strabon, Geographika XII.3.14
[6] Bilge Umar kentin orijinal adının Luvi veya ardılı bir dilde Am(a)issa “Ana Tanrıça Yerleşimi” olduğunu iddia etmiştir (Umar, 2000: 15, 80, 82).
[7] 16. yüzyıla ait Yunan portulanlarında “Hagia Anna” adıyla geçmektedir (Delatte, 1947: I, 238; II, 31-32)
[8] Sıhhiye Okulu’ndan önce NATO’nun radar üssü olarak hizmet görmekteydi. Hamilton (1842: 291) ve Cumont (1906: 112) Toraman tepesinde antik kente ait bazı yıkıntıları rapor etmişlerdir.
[9] Rumlarca Hagia Anna olarak adlandırılmaktaydı.
[10] Hamilton 1842: 290; Cumont, 1906: 115; Bryer ve Winfield, 1985: 95; Arikan, 2001: 150
[11] Forrer, 1927: 27-43
[12] Osten, 1929: 28-32
[13] Frankfort 1927: 64
[14] Kökten 1941: 121-124; Kökten ve Özgüç 1941: 25-28
[15] Akok 1948: 835; Alkım 1974: 8
[16] Kökten, Özgüç ve Özgüç 1945: 382-384; Özgüç 1948: 408
[17] Özsait, 2000: 335-341; Özsait, 2001: 307-312; Özsait, 2004: 273-284; Özsait, 2009: 373-390
[18] “Amazonlar cesur ve muharip kadınlardı ve eski tarihçilerin dediklerine göre, Terme yakınında bagımsız bir devlet kurarak Fars’a kadar Karadeniz sahiline hakim olmuslardır. Bunlar İskit menşeli olup Terme’ye sürülen İğin ve Skolopit adlı iki kralzâdeden ileri gelmiş ve zamanla çoğalmışlardır” (Bıjişkyan, 1969: 35)
[19] Macridy, 1907
[20] “İnşaat temelinden 23 asırlık antik mezar çıktı”, 20 Şubat 2009 (İHA, Mustafa Döver)